Bakım hizmetlerinde kişiselleştirme nedir?
Kişiselleştirme neden önemlidir?
Kendi evimizde yaşarken, kendi seçimlerimizi ve kararlarımızı özgürce gerçekleştirebiliriz. Bu, her sabah ne zaman uyanacağımız ve kahvaltıda ne yiyeceğimizden, ne giyeceğimiz ve ne yapacağımıza kadar büyük ve küçük her şeyi kapsar. Büyük ve küçük tüm seçim ve kararları kapsar.
Bu nedenle, bağımsız yaşamdan bakımevleri gibi alanlara geçiş, zorlu bir süreç olarak algılanabilir. Bakım hizmetlerinden yararlanmaya başlayan kişiler; herkesin aynı rutinlere tabi tutulması, bireyselliğin ve seçim hakkının ortadan kalkması ve dolayısıyla yaşam kalitesinin düşmesi konusunda endişe duymaktadır. Sonuç olarak; her bireyin farklı tercihleri olduğunun kabul edilmesi ve her bir bireye kişiselleştirilmiş bakım hizmetlerinin geliştirilmesi çok önemlidir.
Personel kişiselleştirilmiş bakımı nasıl destekleyebilir?
Birçok bakım hizmeti sağlayıcısı, ek desteğe ihtiyaç duyan kişilere yardım etme tutkusuyla hareket eden bireyler arar. Bu nitelik; bakım evi sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak için hayati önem taşırken, elde edilen raporlar, bu alanda çalışanların bakımını yaptıkları bireylerin benzersiz ihtiyaçlarına dikkat etmelerinin önemini ortaya koymaktadır.
Örneğin, bakım personellernin becerilerini ve bilgilerini, özellikle demans hastalarına bakım konusunda geliştirmelerine yardımcı olmak için özel eğitim programları mevcuttur. Bakım stratejilerini her bir kişinin bireysel gereksinimlerine göre uyarlayan bu yaklaşım; yalnızca etkili tedavi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanlar ve konuklar arasında empatik bir bağ kurulmasını sağlayarak saygı ve güven ortamı yaratır.
Nasıl uygulanabilir?
Bakım evi sakinlerinin kendilerini evlerinde hissetmeleri için kişiselleştirilmiş bakım, standart bir bakım yaklaşımının ötesine geçmelidir. Her sakinin bireyselliğini anlamaya ve saygı duymaya odaklanmalıdır. Bu; hobiler, ilgi alanları, beslenme gereksinimleri ve aktiviteler dahil olmak üzere sakinin hayatının çeşitli yönlerinde uygulanabilir. Yemek pişirme, temizlik yapma ve giyinme gibi günlük işler de dikkate alınmalıdır; çünkü bazı sakinler bağımsız hareket etme becerisiyle gelişirler.
Bağımsızlığın teşvik edildiği bazı bakım evlerinde, personel tarafından bakım evi sakinlerine yatak odalarını düzenli tutmak ve kendi çamaşırlarını yıkamak gibi belirli görevleri üstlenme fırsatı sunulur. Örneğin çamaşır makineleri ve kurutma makineleri gibi çamaşır yıkama cihazları bu düşünceyle tasarlanmış olup kullanımı kolay arayüzleri sayesinde sakinlerin günlük yaşamlarını daha iyi kontrol edebilmelerini sağlamaktadır.
Zihinsel ve fiziksel sağlık da dikkate alınmalıdır; çünkü bireylerin yapabilecekleri şeyler konusunda sınırlamalar olabilir. Hareket kabiliyeti sınırları olan sakinler için kendilerini zorlamadan katılabilmelerini sağlamak amacıyla ilgili etkinlikler dikkatlice planlanmalıdır. Bulmaca ve yapbozlar, bilgi yarışmaları ile el sanatları gibi etkinlikler, zihinsel sağlığı güçlendiren ve sakinlerin bağımsızlıklarını korumalarına yardımcı olan diğer fiziksel etkinliklere harika bir alternatiftir. Demans gibi rahatsızlıkları olan sakinler ise mutlu anılarını canlandırabilecek "müzik dinlemek" ve "geçmişte izledikleri TV programlarını izlemek" gibi duyusal deneyimlerden keyif alabilirler.
Gelecek nasıl görünüyor?
Zaman ilerledikçe, gelecek nesillerin ihtiyaçları ve gereksinimleri değişmeye devam edecektir. Teknoloji sürekli gelişirken, yarının bakım evi sakinleri daha iyi bir teknoloji bilgisine sahip olacak ve bu nedenle beklentileri farklı olacaktır. Örneğin, günlük hayatımızda akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar gibi cihazlara ne kadar bağımlı olduğumuzu düşünün; bakım evleri de buna hazırlıklı olmalıdır.
Teknoloji, kişiselleştirilmiş bakımın diğer yönlerini de destekleyecektir. Japonya'da teknoloji, veri kullanımı yoluyla iş yükünü azaltarak bakım evlerine destek sağlamıştır. Yazılım platformu; bakım evi sakinlerinin egzersiz, uyku, beslenme ve tıbbi tedavilerini esas alan özel verilerle analitik ve yapay zekayı entegre etmektedir. Veri analizi yöntemleri, bakım görevlilerinin iş yükünü hafifletmeye yardımcı olur ve bakım planlarını her bir bakım evi sakininin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirmelerine olanak tanır. Sonuç olarak, bakım evleri artık bakım evi sakinlerinin isteklerini karşılamak için daha fazla zamana sahiptir. Örneğin, yakındaki bir parka gezi veya en sevdikleri restoranda yemek yemek gibi.
Bakım hizmetlerinin geleceğine baktığımızda, bakım evi sakinlerinin hayatlarını daha anlamlı ve yaşamaya değer hale getirmek için daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşımın gerekli olduğu açıktır. Kişiselleştirilmiş bakım; her bireyin kendine özgü ihtiyaçlarını ve tercihlerini anlayarak ve bunlara yanıt vererek bakım evi sakinlerini güçlendirir. Alınan sonuçları iyileştirir ve daha yüksek bir yaşam kalitesini teşvik eder.
- 1.NHS England - https://www.england.nhs.uk/blog/music-and-dementia-a-powerful-connector/
- 2.Financial Times - Japonya'daki bakım evleri, bakım görevlilerini desteklemek ve iş yüklerini hafifletmek için büyük veriyi kullanıyor (ft.com)
- 3.Social care institute of excellence - https://www.scie.org.uk/personalisation/practice/residential-care-homes/promoting-independence
- 4.Quality of life in care homes - https://myhomelife.org.uk/wp-content/uploads/2014/11/mhl_summary.pdf
- 5.NIHR - https://evidence.nihr.ac.uk/alert/a-good-cqc-rating-linked-better-quality-of-life-residents-care-homes/